I. MUSTAFA
On Beşinci Osmanlı Sultânı
Babası: III. Mehmet
Annesi:
Bilinmiyor
Doğum
Târihi: Manisa, 1592
Vefât
Târihi: 20 Ocak 1630 (38 y.)
Saltanat
Müddeti: 22 Kasım 1617 - 26 Şubat 1618
2.
Saltanâtı: 10 Mayıs 1622 - 10 Eylül 1623
Türbesi:İstanbul’dadır.
Osmanlı târihinde ilk defâ pâdişahlığın
babadan oğula geçmesi kuralını bozarak kardeşinin arkasından tahta çıkmış olan pâdişah
olması özelliğini taşır. İki ayrı defâ pâdişahlık yapmıştır.
Kösem Sultan'ın, eşi I. Ahmet'i etkileyerek kayınbirâderi I. Mustafa'nın
hayatta kalmasını sağladığı söylenir. I. Ahmet öldüğünde en büyük oğlu
(Mahfiruz Hadice Sultan'dan doğma) II. Osman (Genç Osman) 13 yaşında olduğu
için, hânedânın en kıdemli erkek üyesi olması bakımından, I. Mustafa'nın
tahta çıkarılmasına karar verildi.
Osmanlı pâdişahlarının on beşincisi olan I. Mustafa,
her şehzâde gibi iyi bir eğitim gördü. Sultan I. Mustafa ağabeyi Sultan I. Ahmet Hân’ın vefâtı üzerine 22 Kasım 1617'de hânedânın en yaşlı mensûbu olarak tahta geçti. I. Mustafa devlet meseleleri ile ilgilenmediğini ifâde ederek saltanâtı kabul etmediyse de bu hâl, devlet erkânı tarafından göz
önüne alınmadı. Ancak gerçekten I. Mustafa devlet işleri ile ilgilenmeyip,
devlet işlerini ehline teslim etmek istedi. Nitekim tahta çıktıktan doksan altı gün
sonra 26 Şubat 1618 günü tahttan indi, yerine II. Osman geçti. Ancak yenilik
taraftarı olmayanların tahrikleri netîcesinde isyan eden yeniçerilerin 19 Mayıs 1622’de II. Osman’ı tahttan indirmeleri,
Sultan Mustafa’nın ikinci defâ tahta çıkmasına yol açtı. Bu sırada Sultan II. Osman
Hân’ın Vezîriâzam Kara Dâvud Paşa
tarafından şehit ettirilmesi büyük karışıklıklara sebep oldu. I. Mustafa, Dâvud
Paşa’yı azletti ancak isyanlar durmadı. İstanbul’daki karışıklıklar ve Anadolu’da meydana gelen isyanlar,
Osmanlı Devleti’nin başında devlet işlerinden anlayan ve bunu yapmak isteyen
bir pâdişâhın bulunmasını gerekli kılıyordu. Şeyhülislam Yahyâ Efendi ve devlet erkânı, I. Mustafa’nın yerine IV. Murat’ın
geçmesi konusunda karara vardı.
I. Mustafa, zayıf ve narin bir yapıya sâhipti.
Sık sık türbe ziyâretleri yapar, çokça sadaka dağıtırdı. Sarayda Kur’an-ı Kerîm eğitimi alır, dînî eserler okurdu. I. Mustafa
saltanatta
gözü olmadığı için tahttan sevinçle inmiş, en küçük memnûniyetsizlik
göstermemiştir. Bâzı kaynaklarda “Deli Mustafa” olarak da geçen Sultan Mustafa, deli
değildi. Deliliğine delil olarak gösterilen sarayın havuzundaki balıklara altın
para atması olayının arkasındaki gerçek ise
başkaydı. Sultan Mustafa’nın havuzdaki balıklara altın atmasının sebebi bunu,
saraydaki hizmetkârlara sadaka vermenin bir yolu olarak benimsemiş olmasıydı.
Kısa bir süre sonra bu nedenle ulemâ, asker ve devlet erkânının ittifâkı ile tahttan indirildi ve yerine 14 yaşındaki yeğeni ve bir önceki Sultan I. Ahmet'in en büyük oğlu
olan II. Osman (Genç Osman) tahta geçirildi. Ama 4 yıl sonra Genç Osman'ın da
tahttan indirilip öldürülmesiyle bir kez daha tahta çıkarıldı.
I. Mustafa birbuçuk yıl daha hüküm sürdükten
sonra 10 Eylül 1623 târihinde şeyhülislam fetvâsı ile tekrar tahttan indirildi. Pâdişâhın delirdiği iddiâları
üzerine kendisine ulemâ tarafından üç soru yöneltildi: "1-Adın ne? 2-Baban kim? 3-Bugün
günlerden ne?" Ulemâ, pâdişâhın tepkisini deliliğe yordu ve tahttan indirilmesine onay
verdi. I. Mustafa'nın kendi erkek çocuğu yoktu. Yerine 11 yaşındaki diğer
yeğeni ve Kösem Sultân'ın
oğlu olan IV. Murat geçirildi. Sultan I. Mustafa tahttan indirildikten sonra on altı yıl daha yaşadı. 20 Ocak 1639 günü Topkapı Sarayı'nda vefât etti. Ayasofya Câmii'nde Doğu Roma döneminde vaftizhâne olarak kullanılan
yapıya defnedilmiştir.
Dönemin Sadrâzamları
Dâmad Halil Paşa: * ** *** (1616-1619), (1626-1628)
Mere Hüseyin Paşa: * ** (1622-1622), (1623-1623)
Türkçe bilmezdi. Genç Osman'ın yeniçeriler tarafından tahttan indirilerek îdam edildiği ve amcası I. Mustafa'nın ikinci kez tahta
geçirildiği anarşi sırasında sadrâzamlık yapmıştır. Lâkabının, kellesini istediği kişiler için
söylediği ve Arnavutça "alınız" anlamına gelen "mere"
sözcüğünden kaynaklandığı söylenir.
İstanbul’da aşçılık yaptığı, Satırcı Mehmed Paşa’ya aşçı olduğu
sonra da sipâhîliğe girip orada yükseldiği bilinmektedir.
Kapıcılar kethüdâsı, mîrahor ve Mısır Beylerbeyi olmuştur. Sultan II. Osman’ın
öldürülmesinden sonra, sadrâzamlığa getirilmiş, yirmi dört gün sonra azledilmiş, iki yıl sonra da yeniçeri
zorbalarının
baskısı ile yeniden sadrâzam olmuştur.
Halkın gözünü yıldırmak için adam
dövdürür hattâ ölmelerine sebep olurdu. Bir gün peygamber soyundan olduğu
söylenen bir kadıyı dövdürmesi yüzünden hocalar ayaklanmış, buna sipâhîler ile yeniçeriler de katılmış ve Hüseyin Paşa’yı öldürmek istemişlerdir.
Ancak Hüseyin Paşa saklanmış, Sultan IV. Murat’ın tahta çıkışından sonra
yakalanarak başı kesilmiştir.
Lefkeli Mustafa Paşa: * (1622-1622)
Lâkabındaki Lefke, Kuzey Kıbrıs'ta bulunan Lefke olmayıp, günümüzde Bilecik'in Osmaneli İlçesi olan Lefke’dir. Zihinsel engelli I. Mustafa'nın şeyhülislam
fetvâsı ile tahttan indirilmesinden hemen önceki dönemde sadrâzamlık
yapmış, daha sonra azledilmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yapabilirsiniz.